13 Ekim 2017

Mardin-Nusaybin ve Adıyaman-Gölbaşı’nda kurulan çocukluk hayallerinden, İstanbul’a uzanan yolculuğun hikayesi…

ile Birsen Çevik Akgünlü

Kahramanlarımız: Nurşin ve Emine

Nurşin, daha çok küçükken yaşadığı coğrafyanın ötesine geçmeyi aklına koymuş, tutkulu bir genç kız. 10 yaşındayken, bir gitarı olsun çok istiyor. Ve bir gün babası eve elinde bir gitarla geliyor! Nurşin havalara uçuyor! Hemen gitar çalmayı öğrenebileceği bir yer araştırmaya başlıyor. Böylece yolu Nusaybin’deki ‘GAP-Cheetos Çocuk Gelişim Merkezi’ ile kesişiyor. Burada sadece gitar çalmayı öğrenmekle kalmıyor; tiyatro ile tanışıyor, bilgisayar eğitimi alıyor, okul dışındaki boş zamanlarını burada geçirmeye başlıyor. Mardin Anadolu Öğretmen Lisesi’ni kazanıp, yatılı okumaya başlayana kadar da gelişim merkezinin müdavimlerinden biri oluyor.

Bir gün Cheetos Çocuk Gelişim Merkezi’ndeki eski öğretmenimden bir davet geldi. İçim pır pır etti. Acaba bu sefer bizim için ne planlamışlardı?…

Nurşin o gün ‘PepsiCo Kızlarımız Okuyor’ burs programı için mülakata davet ediliyor. Ve bu telefonla hayatında bambaşka bir kapı açılıyor. Lise ve üniversite öğrenimi süresince dahil olduğu bu program sayesinde birçok etkinliğe ve eğitime katılıyor. Değişik şehirler görüyor, PepsiCo çalışanları ile tanışıyor. En çok da tanıştığı iş kadınlarından etkileniyor. Bu deneyimler içinde en unutamadığı anısını şöyle anlatıyor:

“Lise 2’de İstanbul’daki Küresel Kadın Zirvesine PepsiCo tarafından davet edildim. Bu toplantıda Ümran Beba ile tanışma imkanı buldum. Uluslararası tecrübeler ile inşa ettiği üst düzey rollere uzanan kariyer yolculuğundan inanılmaz etkilendim! O günden sonra gece yastığa başımı koyduğumda daha büyük hayaller kurmaya başladım!”

Nurşin, şimdi Gaziantep Üniversitesi’nde Endüstri Mühendisliği okuyor. Bu mesleği seçmesinde, bir PepsiCo etkinliği sırasında evinde kaldığı endüstri mühendisi Gökçe Abla’nın etkisi çok büyük. Başka bir etkinlikte tanıştığı AR-GE Müdürü Didem Abla sayesinde de hiç duymadığı ve çok ilgisini çeken bir iş kolunu tanımış.

Emine, 6 çocuklu bir ailenin en küçük kızı. Çocukluğu Adıyaman’ın bir köyünde geçiyor. Daha o yaşlarda bile çok merhametli ve yardımsever. 7. sınıftayken, daha iyi eğitim alabilmek için iki ablası ile beraber Adıyaman’ın Gölbaşı İlçesi’ne taşınıyorlar. Okuduğu Mikdat Sümer Ortaokulu’nun müdürü bir gün Emine’ye bir haber veriyor:

“Gölbaşı ‘GAP-Cheetos Çocuk Gelişim Merkezi’ yetkilileri okul müdürümüze ulaşıp başarılı kız öğrencilere burs verileceği bilgisini vermiş. Bunun üzerine mülakatlara katıldım. Sonrasında da ‘Kızlarımız Okuyor’ serüvenim başladı. Bu program bana ekonomik özgürlüğün yanında yepyeni bir dünya görüşü kazandırdı.”

“ ‘PepsiCo Kızlarımız Okuyor’ kapsamında BÜYEM’de organize edilen 6 günlük eğitim programına katılmak benim için çok kritik bir deneyimdi. O günlerde bize İstanbul’u da gezdirdiler, tanıttılar. Hem akademik hem de sosyal anlamda geliştim, güçlendim.”

Emine şimdi Hacettepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde okuyor. Avukat olmayı seçmesinin nedenini ise şöyle anlatıyor: “Boğaziçi Üniversitesi’ndeki eğitimde ‘Neyi değiştirmek istiyorsunuz?’ sorusunu sormuşlardı. ‘İnsanlara yardım etmek istiyorum ama nasıl yapabileceğimi bilmiyorum’ diye cevap verdiğimde, ‘O zaman onlara mücadele etmeyi öğreteceksin.’ demişti öğretmenlerimizden Pelin Hanım. Hukuk benim için bu uğurda bir araç!”

Bu iki kahramana sorduğum ‘hayatınızda en ilham aldığınız kişi kim?’ soruma verdikleri cevap ise, ikisinin bir başka ortak yönünü ve gücünü çok güzel açıklıyor:

Emine: “Annem! O her zaman kendi ayaklarının üstünde dimdik duran bir kadın olmuştur. Bazı kadınlar işgücüne katılarak toplumda etkin rol oynuyor, mesela PepsiCo’da tanıştığım kadın yöneticiler gibi. Bazıları ise iş hayatında aktif rol oynayamıyor olsalar bile çevrelerinde önemli izler bakıyorlar. Annem öyle birisi, benim hayatımı şekillendirdi diyebilirim. Ayrıca, toplumda kadının rolüne dair bakış açımın şekillenmesinde abimin etkisi büyüktür.’

Nurşin: “Benim de annem. Çok güçlü bir kadındır. 3 kız çocuğu annesi olarak, kadının toplumdaki yeri annem için çok önemlidir. Bizi de bu bakış açısı ile yetiştirdi. Ailem her zaman yapmak istediğim şeylere destek oldu. Babam o gitarı almasaydı, belki de PepsiCo ile hiç tanışamayacaktım.”

Emine ve Nurşin’in yolculuğunun devamını merakla takip edeceğim. Kim bilir, belki bir başka yazıma hayatlarının başka bir evresinde tekrar konuk olurlar…

Ve Canım Anneler! Asıl Kahramanlar sizlersiniz.

Birsen Çevik Akgünlü

13 Ekim 2017